Narsist Türk İnsanı Serisi

Uzun süredir kompleksli Türk insanı ile yaşanan olaylar serisi yazmıyordum. Soranlar oluyordu, bugün bir tane yaşadık.

Koskoca Odtü Teknokent’e şirketin içine kadar gelen kurye, bana iş bankası kredi kartını teslim edecekti. Adam gelmeden önce telefonla aradı, adres sordu (kurye adres soruyor). Dünyanın en kolay
adresini. Neyse, geldi. “Kolay bulabildiniz mi ?” dedim merhaba’dan sonra, he deyip geçti. Zaten daha önce şubede doldurduğum sözleşmeden gene doldurmam gerektiğini görünce biraz sıkıldım, 4 sayfaya ikişer imza, ikişer ad soyad , ve “sözleşmenin bir nüshasını elden teslim aldım” cümlesinin elle tekrar üçer kere yazımı. Bir tanesinde cümlenin üstüne değil de 2 cm altına imza attım, adam orası olmaz şuraya diye üst tarafı gösterdi. Dedim “ne farkeder 2 cm altı üstü, imza işte”. Neyse attım oraya da, dedim ki "ya bunu doldurmasam olmuyor mu, zaten doldurtmuşlardı şubede; bu kesin gerekli miymiş?"

“İstiyolar hepsini! , eksikse geri yolluyolar beni ne uğraştırıyosun atıcaksan at atmıyorsan ben bunu iptal edeyim sen de rahat et ben de” dedi. Durun bir sakin olun niye kızıyosunuz derken adam iyice
sinirlendi, Özgün akıl edip adamın kargo şirketini sordu. Çünkü belli değil ve hiçbir yerde yazmıyor, hem kimliği vermişim hem imza atıyorum hem daha kargoyu görmedim doğru dürüst. Adam ısrarla
söylemedi , “napıcaksınız hangisiyse hangisi ne alakası var şimdi” dedi. Sorduk tekrar, gene söylemedi, "ya imzayı atacaksan at bak burda yazıyo, atmicaksan ben bunu yırtıp gidiyorum , daha büssürü yere gidicem işim gücüm var" dedi (kızar ve hafif ses yükseltir şekilde) . Ofiste halihazırda çalışıyorduk, bizim de işimiz gücümüz var herhalde?? . Normalde sinirlenirdim çok, artık sakin kalıyorum niyeyse, iyi bir şey herhalde bu. Özgün etkisi de olabilir, hiçbir zaman kendini bozmadan aynı sakinlikle her durumda, bir radyo sunucusu gibi konuşmaya devam eder.

En son kargo teslim alma kağıdının imzası kalmıştı bunlar olurken, (adama git o zaman ben almıyorum diyemedim çünkü kredi kartı ben istememiştim ama gene de lazım olur illaki diye alayım demiştim) adam bir türlü söylemediği için elime alıp belimin arkasında tuttum kağıdı, onu almadan gidemez diye (Çünkü sinirinden kargoyu da alıp çekip gidecek gibi davranıyordu neredeyse). Hala kargo şirketini söylememeye ısrar ediyordu. “Bize bir kargo geldi, kimin getirdiğini bilmek istememiz garip bir şey mi sizce? Neden bu soruyu tehdit olarak
algılıyorsunuz biz anlam veremedik doğrusu?” Diye düzgün düzgün konuşuyoruz hala. En sonunda söyledi, (aras’a bağlı) Atlas Kurye dedi, ama hala diyor ki "size ne kuryeden!!, ne yapacaksınız ne olduğunu!"

Dallama. (o arada adını da sorduk, gizlim saklım yok ayaklarında cüzdanını ehliyetini çıkarmaya yeltendi alın fotokopisini dedi, cemil meral’miş ismi, no:05443242118). "Niye sakin olmuyorsunuz bunda kızacak bir şey yok, başka birine kızdınız heralde gelip burada bizden çıkarıyorsunuz" dedim giderken (artık yeni "deney"im bu, ısrarla polyanna olup olumlu yönde bir şey değişiyor mu
incelemek; (son ikidir hiçbir işe yaramadı)), kapıdan çıkıp giderken :

Kızdıran sizsiniz, şurda iş yapıcaz, allahallaa.

adamı çileden çıkartıyorsunuz !!

Son sözleri bu oldu, benden daha sert ve gene de umursamazdı. Modumu düşürmekle kalmayıp, üstüne yarım saatimi çaldı.

(yanlış duyar kasan arkadaşlarım olursa not: hiçbir şekilde imza olayını adama yükleyip ona aksi davranmadım, kızdığımız nokta zaten o değil; adamın tavrı)