Kayıtlar

Arkadaşlar kavgama hoş geldiniz

Eminim özlemişsinizdir hikayeleri? Baya garip bir tane geliyor mısırınızı alın gelin. 10 Calibri puntosu ile 2 word sayfası sürecek. Sonra tldr falan demeyin. Yanılmıyorsam 1-2 ay kadar önceydi. Caz orkestrası provasına gittiğimde, her zamanki gürültü-hazırlık-prova karmaşası aynıydı ama piyano başında Ümit Hoca’nın yanında ilk kez gördüğüm bir çocuk vardı. “Ben de geleyim, napıyorsunuz burada :D” falan gibi sorular soruyor koca adama provanın ortasında. Tabii kimse girerken sen kimsin niye geldin diye sormuyor hiçbir zaman kimseye, büyük bir ekip, çok insan sirkülasyonu var. İşlek bir yerde yapılıyor provalar, kütüphanenin altında bir oda. Çocuğa orkestraya seçme ile girildiğini ve seçmelerin de geçtiğini anlattı hoca ve yetkili bir arkadaş. (ders seçimleri okul genelinde bitti çoktan). Zaten çocuk da bir enstrüman çalmıyormuş. Diğer bazı müzik ve güzel sanatlar dersinin aksine caz orkestrasına (tahmin edebileceğiniz gibi) müzikte belli bir seviyeye gelmiş ve zaten çalan insanl...

Ulusoy Gariplikleri no.2 - 24 TEMMUZ 2017 // Eski anılar

Resim
Geçenlerde Ankara’ya geliyordum. Gece yolda uyurum ve varınca şehre ulaşım da daha kolay olur diye uçak yerine otobüs bileti alayım dedim. Gece 2 otobüsüne aldım, yollar açıktı hemen otogara vardım, müziğimi dinlerken rahat rahat otobüsü bekliyorum. Panoda tekrar tekrar dönüp duran reklamları ve garip haberleri izliyorum. Bir önceki otobüs hikayemdeki gibi bir gariplik gene olmasın diye bu sefer kontrol ederek gittim. Mini otogara (ismi “cep otogarı”) gidince de sordum hatta, bir sıkıntı yoktu her şey güzeldi. Otobüs 5-10 dakika gecikti. Herkes peronun önünde bekliyordu. Sonra garip bir otobüs geldi. Üstünde “Altındağ Belediyesi” vs. yazıyordu. Ulusoy çıkartmaları veya Ulusoy renklerinde herhangi bir şey yoktu. Yazıhanedeki görevli arkadaş cama yaklaştı şöförle çok ufak merhabalaştı gülüştüler. Sonra “Saat 2 Ankara arabası bu araç !” diye bağırdı. Allahallah bu nedir diyip herkes otobüse yavaşça yönlendiğinde, bir kadın bağırarak ve kalabalığı yararak direk öne geçti. “Bu ne rezil...

Hayatımda yaşadığım en saçma ve anlamsız diyaloğu barındıran bir anı - 4 TEMMUZ 2017 // Eski anılar

Resim
Hayatımda yaşadığım en saçma ve anlamsız diyaloğu barındıran ve belki de 15 yıldır yapmadığım bir davranışı içeren değişik bir anımı siz değerli insanlarla paylaşmak isterim --- serim Geçen gün, mahallemizin güzide bir barında oturuyoruz. Şehir dışından çok yakın 2 dostumuz ziyarete gelmiş, onun dışında birkaç tane daha arkadaşım var. (bilmeyenler için ek info: mahalle barlarımızda samimi bir ortam olur. Her kafanızı çevirdiğinizde bir arkadaşla veya en azından tanıdık bir yüzle sık sık karşılaşırsınız. Genelde belki de alkolün etkisiyle, gündüz yolda görseniz daha kısa konuşacağınız arkadaşlarınızla buralarda karşılaştığınızda daha uzun konuşursunuz.) Bu anının konu olduğu mekan ise ayrı bir değişik, evinizin salonunun yarısı kadar; ama bazen 50-60 kişi sığıyor. Küçüklükten midir bilinmez ekstra bir etkileşim söz konusu ve zaten insan kapasitesi sınırlı olduğu için içeri giren insan profiline dikkat ediyorlar. Çoğu zaman ODTÜ’lü olmayan kimse giremiyor, başka üniversiteden bile...

Benim Odtüm Kısa Film ve Video Yarışması - 22 NİSAN 2017 // Eski anılar

Resim
Ödül töreni güzeldi. Ödül alanların filmleri izlendi. Yarışmada 3. oldum. Sosyal medya ödülünde de az farkla ikinci olmuşum (oyladığınız) İkinci olan film 7buçuk dakikaydı ve yarışma kurallarına aykırıydı. Ben kendi videomu 5dakikaya kırpabilmek için günlerce uğraşmıştım. İlk olduğu için biraz amatörceydi organizasyon ve ödül seçim süreci. Seçim kriterleri var mıydı neye göre oyladılar bilmiyorum.   Tören tatlıydı. İki kampüsün de rektörü, rektör danışmanları, kültür işleri başkanı çok sevgili Neşe Hoca, kurumsal iletişim ofisi müdürü, dekanlar vs vardı. Bir kısmı yarışma sonrası gelip özel olarak tebrik edip benimkini çok sevip oy verdiklerinden bahsetti. Tabiki mühendislik f. dekanı bizim bölüm hocası Tuna Balkan tebrik etmedi   :D   benim vidyoda makina bolca geçtiği için acaba ne düşündü merak ettim açıkçası.neyse, makinacı soğuk olur. Bu da böyle bir anımdı https://youtu.be/scOYponPGow

Teyze, 2016 // Eski anılar

Resim
Apartmanda bir kadın var, "teyze" diyorum. Ama aslında teyze denince akla gelenden daha genç. Enerjik ve hızlı da yürüyor, ama bir yandan da hafif kambur ve sağlıksız bir biçimde gibi gözüküyor hareketleri. Sosyokültürel açıdan ondan üstün ama aynı yaşta olan insanlardan en az 15 yaş yaşlı gösteriyor sanırım. Bütün gün apartmanın zemin katında veya bahçesinde ayakta geziniyor. Nerdeyse her saatte eve girip çıktım, gece absürd saatler dışında her zaman oradaydı. Tatsız ve soğuk apartman içinde, yalnız ve mutsuz; ama mecbur bir halde. Ev onu darlıyor sanırım, o da kendini dışarı atıyor, ama ne kadar dışarı atabilir ? Ancak apartman önüne çıkıyor, bazen de komşulara gidiyor, apartman yöneticisiyle muhabbet edip evine geri dönüyor. Her seferinde gözlemliyorum, daha çok acımama sebep olan olay ise bugün gerçekleşti. Bildiğim kadarıyla mental olarak çok da ileri olmayan bir kızı var. O da yaşıtlarına göre bir 10 yaş fazla gösteriyor; hal, tavır, kıyafet.Evinde başka kim yaşıyor bi...

Ulusoy Gariplikleri no.1 - 14 MART 2017 // Eski anılar

Resim
Pek bir heyecanı olmayan ama gene de kayıt altına almak istediğim mini bir hikayem var. (tldr veremiyorum). Geçenlerde İstanbul’dan Ankara’ya dönerken otobüs biletimi annem almıştı. Genelde ben alırım, çok üşendim o da sağ olsun aldı hemmen. Bana da bilgisayar ekranını çekip yolladı. Ben biletin alım aşamasının hiçbir kısmında dahil olmadım. Otobüs 23.59’da otogardan kalkacaktı. Ben de oradan bin ecektim, ama İstanbul’daki otogar beni inanılmaz rahatsız eden karamsar iğrenç bir yapı. Geçmişten gelmiş gibi, 1984e bir anda zaman yolculuğu yapmış gibi oluyor insan. Saçma bir mimari, pis kirli duvarlar, garip insanlar, güvende hissettirmeyecek bir ortam. Ne olduğu belirsiz üstüste yığılmış katlar (cesur yeni dünya). Pek de bir yaşanmışlığım yok oraya ait, ondan da olabilir. Nereden kaçta nasıl binsem annemle mi babamla mı gitsem kendim mi gitsem vs. diye düşünürken annemin yönlendirmiş olduğu fotoya (aşağıda) tekrar baktım ve “00.19 Alibeyköy” yazdığını gördüm. Yani otobüs otogardan çıkıp ...

Rektör, danışman - 16 EKİM 2015 // Eski anılar

Rektör okula ilk geldiğimizde oryantasyonda topluluklara girmenin ne kadar önemli olduğunu anlatıp herkesin bi topluluk tecrübesi yaşamasını öneriyo ısrarla (ve gerçekten de haklı, çok haklı) , ama topluluğa girip ortaya büyük bi şey çıkarırken ne eşya taşımak için düzgün araba yollanıyo, ne kolayca sahne ayarlanıyo, ne teknik ekipman sağlanıyo, ne de danışman "topluluk için provam var şimdi onay yapabilir miyiz" dendiğinde olumlu cevap veriyo. Olmaz git 15-17arası gel diyo. Üstelik bölümün açık ara en iyi 1-2 en fazla 3 hocasından biri. Gereksiz disiplin bazen yanlış, konuşmak da bazen çok kolay