Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ulusoy Gariplikleri no.2 - 24 TEMMUZ 2017 // Eski anılar

Resim
Geçenlerde Ankara’ya geliyordum. Gece yolda uyurum ve varınca şehre ulaşım da daha kolay olur diye uçak yerine otobüs bileti alayım dedim. Gece 2 otobüsüne aldım, yollar açıktı hemen otogara vardım, müziğimi dinlerken rahat rahat otobüsü bekliyorum. Panoda tekrar tekrar dönüp duran reklamları ve garip haberleri izliyorum. Bir önceki otobüs hikayemdeki gibi bir gariplik gene olmasın diye bu sefer kontrol ederek gittim. Mini otogara (ismi “cep otogarı”) gidince de sordum hatta, bir sıkıntı yoktu her şey güzeldi. Otobüs 5-10 dakika gecikti. Herkes peronun önünde bekliyordu. Sonra garip bir otobüs geldi. Üstünde “Altındağ Belediyesi” vs. yazıyordu. Ulusoy çıkartmaları veya Ulusoy renklerinde herhangi bir şey yoktu. Yazıhanedeki görevli arkadaş cama yaklaştı şöförle çok ufak merhabalaştı gülüştüler. Sonra “Saat 2 Ankara arabası bu araç !” diye bağırdı. Allahallah bu nedir diyip herkes otobüse yavaşça yönlendiğinde, bir kadın bağırarak ve kalabalığı yararak direk öne geçti. “Bu ne rezil...

Hayatımda yaşadığım en saçma ve anlamsız diyaloğu barındıran bir anı - 4 TEMMUZ 2017 // Eski anılar

Resim
Hayatımda yaşadığım en saçma ve anlamsız diyaloğu barındıran ve belki de 15 yıldır yapmadığım bir davranışı içeren değişik bir anımı siz değerli insanlarla paylaşmak isterim --- serim Geçen gün, mahallemizin güzide bir barında oturuyoruz. Şehir dışından çok yakın 2 dostumuz ziyarete gelmiş, onun dışında birkaç tane daha arkadaşım var. (bilmeyenler için ek info: mahalle barlarımızda samimi bir ortam olur. Her kafanızı çevirdiğinizde bir arkadaşla veya en azından tanıdık bir yüzle sık sık karşılaşırsınız. Genelde belki de alkolün etkisiyle, gündüz yolda görseniz daha kısa konuşacağınız arkadaşlarınızla buralarda karşılaştığınızda daha uzun konuşursunuz.) Bu anının konu olduğu mekan ise ayrı bir değişik, evinizin salonunun yarısı kadar; ama bazen 50-60 kişi sığıyor. Küçüklükten midir bilinmez ekstra bir etkileşim söz konusu ve zaten insan kapasitesi sınırlı olduğu için içeri giren insan profiline dikkat ediyorlar. Çoğu zaman ODTÜ’lü olmayan kimse giremiyor, başka üniversiteden bile...

Benim Odtüm Kısa Film ve Video Yarışması - 22 NİSAN 2017 // Eski anılar

Resim
Ödül töreni güzeldi. Ödül alanların filmleri izlendi. Yarışmada 3. oldum. Sosyal medya ödülünde de az farkla ikinci olmuşum (oyladığınız) İkinci olan film 7buçuk dakikaydı ve yarışma kurallarına aykırıydı. Ben kendi videomu 5dakikaya kırpabilmek için günlerce uğraşmıştım. İlk olduğu için biraz amatörceydi organizasyon ve ödül seçim süreci. Seçim kriterleri var mıydı neye göre oyladılar bilmiyorum.   Tören tatlıydı. İki kampüsün de rektörü, rektör danışmanları, kültür işleri başkanı çok sevgili Neşe Hoca, kurumsal iletişim ofisi müdürü, dekanlar vs vardı. Bir kısmı yarışma sonrası gelip özel olarak tebrik edip benimkini çok sevip oy verdiklerinden bahsetti. Tabiki mühendislik f. dekanı bizim bölüm hocası Tuna Balkan tebrik etmedi   :D   benim vidyoda makina bolca geçtiği için acaba ne düşündü merak ettim açıkçası.neyse, makinacı soğuk olur. Bu da böyle bir anımdı https://youtu.be/scOYponPGow

Teyze, 2016 // Eski anılar

Resim
Apartmanda bir kadın var, "teyze" diyorum. Ama aslında teyze denince akla gelenden daha genç. Enerjik ve hızlı da yürüyor, ama bir yandan da hafif kambur ve sağlıksız bir biçimde gibi gözüküyor hareketleri. Sosyokültürel açıdan ondan üstün ama aynı yaşta olan insanlardan en az 15 yaş yaşlı gösteriyor sanırım. Bütün gün apartmanın zemin katında veya bahçesinde ayakta geziniyor. Nerdeyse her saatte eve girip çıktım, gece absürd saatler dışında her zaman oradaydı. Tatsız ve soğuk apartman içinde, yalnız ve mutsuz; ama mecbur bir halde. Ev onu darlıyor sanırım, o da kendini dışarı atıyor, ama ne kadar dışarı atabilir ? Ancak apartman önüne çıkıyor, bazen de komşulara gidiyor, apartman yöneticisiyle muhabbet edip evine geri dönüyor. Her seferinde gözlemliyorum, daha çok acımama sebep olan olay ise bugün gerçekleşti. Bildiğim kadarıyla mental olarak çok da ileri olmayan bir kızı var. O da yaşıtlarına göre bir 10 yaş fazla gösteriyor; hal, tavır, kıyafet.Evinde başka kim yaşıyor bi...

Ulusoy Gariplikleri no.1 - 14 MART 2017 // Eski anılar

Resim
Pek bir heyecanı olmayan ama gene de kayıt altına almak istediğim mini bir hikayem var. (tldr veremiyorum). Geçenlerde İstanbul’dan Ankara’ya dönerken otobüs biletimi annem almıştı. Genelde ben alırım, çok üşendim o da sağ olsun aldı hemmen. Bana da bilgisayar ekranını çekip yolladı. Ben biletin alım aşamasının hiçbir kısmında dahil olmadım. Otobüs 23.59’da otogardan kalkacaktı. Ben de oradan bin ecektim, ama İstanbul’daki otogar beni inanılmaz rahatsız eden karamsar iğrenç bir yapı. Geçmişten gelmiş gibi, 1984e bir anda zaman yolculuğu yapmış gibi oluyor insan. Saçma bir mimari, pis kirli duvarlar, garip insanlar, güvende hissettirmeyecek bir ortam. Ne olduğu belirsiz üstüste yığılmış katlar (cesur yeni dünya). Pek de bir yaşanmışlığım yok oraya ait, ondan da olabilir. Nereden kaçta nasıl binsem annemle mi babamla mı gitsem kendim mi gitsem vs. diye düşünürken annemin yönlendirmiş olduğu fotoya (aşağıda) tekrar baktım ve “00.19 Alibeyköy” yazdığını gördüm. Yani otobüs otogardan çıkıp ...

Rektör, danışman - 16 EKİM 2015 // Eski anılar

Rektör okula ilk geldiğimizde oryantasyonda topluluklara girmenin ne kadar önemli olduğunu anlatıp herkesin bi topluluk tecrübesi yaşamasını öneriyo ısrarla (ve gerçekten de haklı, çok haklı) , ama topluluğa girip ortaya büyük bi şey çıkarırken ne eşya taşımak için düzgün araba yollanıyo, ne kolayca sahne ayarlanıyo, ne teknik ekipman sağlanıyo, ne de danışman "topluluk için provam var şimdi onay yapabilir miyiz" dendiğinde olumlu cevap veriyo. Olmaz git 15-17arası gel diyo. Üstelik bölümün açık ara en iyi 1-2 en fazla 3 hocasından biri. Gereksiz disiplin bazen yanlış, konuşmak da bazen çok kolay

Rekabet - 5 MAYIS 2015 // Eski anılar

ilk defa kendimizi geliştirelim akademik anlamda dedik ona bile alınamadık vay be dünya ne kadar rekabetli bi yer olmuş. dönemde boş zaman olsa da iki sinemaya gidelim müzik yapalım ya da en azından çimlerde oturalım ? 'yok!' - bari erasmus yapalım ? "yok kazanamadınız ama süleyman zaim üniversitesinde 3.80 yapsaydınız giderdiniz". staj için her yere başvuralım cevap? "yok kabul edilmediniz süleyman zaim üniversitesinde ortalaması daha yüksekler varmış onları aldık". E bari yazın burdayken workshop varmış ona katılıp kendimizi geliştirek ? "Yok, maalesef alamadık başvuranlar çok iyiydi .. " ulan bi de gene de bi şekilde 3 üstü ortalamam var 2 olsa nolcak acaba ? In a way similar to what you would expect when applying to graduate programs following your graduation, a number of different factors were taken into consideration during the selection process. Among these were your current undergraduate semester, your cumulative GPA, the range of ...

Cepa - 22 EYLÜL 2014 //Eski anılar

Resim
3 gün önce  Furkan  ve Iclal ile Cepa- Kentpark'a gittik. Saatlerce dolaşıp bana ayakkabı ararken bir ara piyanonun açık olduğunu ve birinin çaldığını gördük/duyduk (Cepa). (ortada bi yerde olur ya piyano, hani genelde kapalıdır üstünde örtüsü vardır, yanında klasik "piyanoya dokunmak yasaktır / AVM yönetimi" tarzında bir yazı olur) Biraz daha dolaştıktan sonra piyanonun yanından geçme durumumuz oldu, furkan&iclal "çalsana ya biraz hazır açıkken" dediler. Çalan adamın tuvalete gittiğini veya ara verdiğini falan düşündük. Dedim ki "Tamam çalıyım ama siz bilmezsiniz, otel veya avm tarzı böyle yerlerde çalmaya başladığın andan itibaren ilk 10 saniye içinde falan güvenlik vb. biri gelir durdurur, aptal aptal konuşur harika bişey bile çalsan" dedim. Ha hu bla bla vs. neyse tamam dedik bi 8 saniye tıngırdatalım. Oturup ilk notalara basar basmaz (etrafı da gözlemliyorum tabi kim çıkacak diye) hemen yandaki Gloria Jeans Cafe'nin barında telefonda ...

Ring, 15 EKİM 2014 // eski anılar

Resim
Aylardır ilk defa ringe bindim, makina önündeki duraktan. Bindikten çok kısa bir süre sonra diğer durağa ulaştığımızda orta kapıdaki kız kapı açılmadığı için inemedi. Şoför de tuşa bas dedi. Meğer kız zaten basmış ama orta kapıdaki 2 tuştan 1i bozukmuş. Kız da tuş çalışıyo mu çalışmıyo diye şoförün oralardaki lambaya tabii ki bakmamış. Şoförümüz diğerine bas o zaman dedi, ama kapıyı açtı tabi (açar di mi ? ne kadar barzo olabilir ki? ) Public ortamlarda çok dikkatli ve gözlemci olduğum için gidip boş en arka koltuklara oturup kimseyi takmadan müzik dinle(ye)medim, tek kulaklığı indirip pusuya yattım. 1-2 dk sonra... Geldik rektörlüğe, "duracak" yanıyor, kapı kesin açılacak , kapıda 2 kız. Kapı açıldı, indiler, 1 metre arkalarından gelen (ve tesadüfen arkadaşım olan)  Ozan  inmeye yeltenecekken, "biri inmeyle ilgili bana göre kusurlu bir hareket yapsın da onu indirmiyim bakalım , çünkü tek eğlencem bu" abimiz kapıyı kapadı ve yola koyuldu. Tabi bizim arkad...